search

Dünyanın önde gelen 30’dan fazla şirketi “Döngüsel Ekonomiye Geçiş” için birlikte çalışacak

Dünya kalabalıklaşıyor, zenginleşiyor ve kaynaklara olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Dünya Bankası ve OECD verilerine göre, 2050 yılında dünya nüfusu 9,5 milyar kişiye ulaşacak ve her 3 kişiden 2‘si şehirlerde yaşıyor olacak. Ayrıca, şu anda dünya nüfusunun yüzde 23’ünü temsil eden orta sınıf, 2030 yılında toplam nüfusun yarısından fazlasını oluşturacak. Bu ne demek? Daha çok insan, daha fazla tüketim ve daha fazla kaynak ihtiyacı!

Yapılan araştırmalar, insanlığın mevcut hızıyla kaynakları tüketmeye devam etmesi durumunda bu ihtiyacın sağlanması ve sürdürülmesi için hali hazırda kullanılan kaynağı dünyanın 1,5 senede rejenere etmesi gerektiğini gösteriyor.

 

Bu sene Davos zirvesinde de öne çıkan önemli konulardan biri sürdürülebilir dünya için “döngüsel (circular) ekonomi”ye geçişin önemiydi. Döngüsel ekonomi, kısaca, daha etkin kaynak tüketimini sağlamak adına üretim süreçlerinde kullanılan kaynaklardan elde edilen atıkların geri dönüştürülerek tekrar ekonomiye kazandırılmasını amaçlıyor.

Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) girişimi olan ve “Factor 10” ismi verilen oluşumda, toplam yıllık geliri 1,3 trilyon dolar olan 16 sektörden 30’dan fazla şirket döngüsel ekonomiyi uygulamak için ortak çalışma kararı aldı. Araştırma kuruluşu Accenture, 2030 yılına kadar döngüsel ekonominin 4,5 trilyon dolarlık yeni fırsatlar yaratacağını söylüyor. Bir diğer önemli nokta da, döngüsel ekonominin “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nin (Sustainable Development Goals) birçoğuna direk hizmet etmesi.

Avrupa Birliği (AB) de kaynak israfını önlemek ve sürdürülebilirlik adına “Döngüsel Ekonomi Paketi” hazırlıyor. Bu pakette döngüsel ekonomiyi destekleyecek ve teşvik edecek yasal düzenlemeler, eylem planları ve mali destekler bulunuyor. Türkiye’nin de çok vakit kaybetmeden döngüsel ekonomi hakkında farkındalığını arttırması ve kamunun önderliğinde özel sektör ve sosyal toplum kuruluşları ile eylem planları hazırlama çalışmalarına başlaması, önümüzdeki dönemde sürdürülebilir kaynak yönetiminin tesisi için kritik önem taşıyor.