Konserler

TSKB tarafından 2018 yılından bugüne İKSV- İstanbul Müzik Festivali iş birliğiyle hayata geçirilen “Yarının Kadın Yıldızları: Genç Kadın Müzisyenler Eğitim Destek Fonu” 5. yılında 16 üstün yetenekli müzik öğrencisine daha destek sağladı. İlk yıldan bu yana yaklaşık 70 genç kadın müzisyene ulaşan fon kapsamında her yıl düzenlenen Yarının Kadın Yıldızları konserlerinde, genç sanatçılar ülkemizin önde gelen kadın yıldız solistleri ile aynı sahneyi paylaşma imkanı yakalıyor.

 23 Haziran Perşembe günü Süreyya Operası’nda düzenlenen ve keman sanatçısı Pelin Halkacı Akın’ın kanaat önderi olarak yer aldığı konserde genç kadın yıldızlar üstün bir performans sergiledi. Pandemi döneminde seyircisiz çekilerek çevrimiçi yayınlanan konserlerden sonra gerçekleştirilen ilk fiziki konser olma özelliği taşıyan 5. Yarının Kadın Yıldızları Konseri’den elde edilen bilet gelirleri de eğitim fonuna aktarılacak.

49. İstanbul Müzik Festivali kapsamında, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) işbirliğiyle hayata geçirilen “Yarının Kadın Yıldızları: Genç Kadın Müzisyenler Destek Fonu”ndan faydalanmaya hak kazanan 13 genç kadın müzisyen belirlendi.

Genç kadın müzisyenlerin başvuruları, İKSV Genel Müdür Yardımcısı ve müzikolog Yeşim Gürer Oymak başkanlığında, orkestra şefi ve CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur, keman sanatçısı ve orkestra şefi Hakan Şensoy, piyano ikilisi Ufuk & Bahar Dördüncü ve piyanist İris Şentürker’den oluşan seçici kurul tarafından değerlendirildi.

2018 yılından bu yana gerçekleştirilen proje, çalgı, şan ve şeflik branşlarında üstün yetenekli genç kadın müzisyenlere destek olmayı amaçlıyor. Projenin dördüncü yılında, deneyimi, bilgisi ve uzmanlığıyla genç kadın müzisyenlerin yolunu aydınlatacak kanaat önderi, piyanist Gülsin Onay olacak. Gülsin Onay ile Yarının Kadın Yıldızları’nın birlikte gerçekleştireceği konserin kaydı sonbaharda İKSV YouTube kanalında izlenebilecek.

İlk iki yılında toplam 28 genç kadın müzisyenimizin yurtdışında eğitimlerine, yarışmalara ve orkestra seçmelerine katılmalarına veya iyi bir çalgıya sahip olmalarına katkıda bulunarak yıldızlarının giderek parlamasını gururla izledik. Şimdi içlerinden bazıları dünyanın en iyi okullarında okuyor, bazıları önemli orkestralarda çalıyor, hatta bazıları ilk albümlerini yayımladı. Her birinin ismini gelecekte daha da çok duyacağız ve başarılarını her zaman coşkuyla alkışlayacağız.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yeşim Gürer Oymak başkanlığında Ufuk & Bahar Dördüncü, Cem Mansur, Hakan Şensoy ve İris Şentürker’den oluşan seçici kurulun bu yıl desteğe değer bulduğu 12 aday, fonda toplanan tüm tutardan ihtiyaç kapsamları gözetilerek destek alıyorlar. İçlerinden beşi ise Yarının Kadın Yıldızları konserinde bizlerle birlikte olacaklar. Yarının Kadın Yıldızları projesinin üçüncüsünde kanaat önderimiz olarak piyanist Ayşegül Sarıca da sahnede konuğumuz olacak.

Geleceğimizi aydınlatacak genç kadın müzisyenlerimizi gelin birlikte alkışlayalım!

İstanbul Müzik Festivali’nin TSKB’nin değerli destekleri ve siz dinleyicilerimizin katkılarıyla oluşturduğu Genç Kadın Müzisyenler Destek Fonu’na hak kazanan gençlerimiz belli oldu. Pek yakında uluslararası sahnelerde adlarını sıkça duyacağımız yarının kadın yıldızlarını bugünden keşfetmek için hepinizi bu konsere bekliyoruz!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yeşim Gürer Oymak başkanlığında Hakan Şensoy, Ufuk & Bahar Dördüncü, Ayşegül Kirmanoğlu ve Özkan Manav’dan oluşan Seçici Kurulun bu yıl başvuran hepsi de pırıl pırıl genç kadın müzisyenlerimiz arasından seçtiği 14 kişi uluslararası arenada kariyerlerini ilerletmek yolunda ihtiyaç kapsamları gözetilerek destekten faydalanacak. Kazanan müzisyenlerimizin biyografilerine web sitemizden ulaşılabilirken, konserde yer alacaklar ve program da önümüzdeki günlerde yine web sitemizden duyurulacak.

Yarının Kadın Yıldızları projesinin ikinci yılında kanaat önderi olarak, kemanın duayeni Ayla Erduran da sahnede gençlerle olacak.

İstanbul Müzik Festivali’nin TSKB’nin değerli destekleri ve siz dinleyicilerimizin katkılarıyla oluşturduğu Genç Kadın Müzisyenler Destek Fonu’na hak kazanan gençlerimiz belli oldu. Pek yakında uluslararası sahnelerde adlarını sıkça duyacağımız yarının kadın yıldızlarını bugünden keşfetmek için hepinizi bu konsere bekliyoruz!

İstanbul Müzik Festivali Direktörü Yeşim Gürer Oymak başkanlığında Muhiddin Dürrüoğlu, Ayşegül Kirmanoğlu, Özkan Manav ve Hakan Şensoy’dan oluşan Seçici Kurul, bu yılki fon için başvuran hepsi de pırıl pırıl genç kadın müzisyenlerimiz arasından uzun değerlendirmeler sonucunda 14 kişiyi seçti. Uluslararası arenada kariyerlerini ilerletmek yolunda yurtdışında eğitimini sürdürmek veya bir ustalık sınıfında yer almak, yarışmalara veya orkestra seçmelerine katılmak, iyi bir çalgıya sahip olmak isteyen gençlerimiz ihtiyaç kapsamları gözetilerek destekten faydalanacaklar.

45. İstanbul Müzik Festivali çok özel bir projeyle tüm festival dinleyicilerini müziği görmeye, resmi duymaya davet ediyor. Çizgilerin ve notaların iç içe geçtiği bu projenin yaratıcısı, BBC Music dergisinin dünyanın en büyük 20 piyanisti arasında gösterdiği Mikhail Rudy.

Soyut sanatın öncüsü Kandinsky, program müziğin en önemli örneklerinden Modest Mussorgski’nin Bir Sergiden Tablolar’ını 1928 yılında Dessau Tiyatrosu’nda dekor, renk, ışık, geometrik şekil ve plastik malzemelerden oluşan bir kompozisyonla sahneye koydu. “Bütüncül Sanat”ın (Art Total) en başarılı örneklerinden olan bu kompozisyondan geriye sadece 16 suluboya çalışması ve reji talimatlarını içeren piyano partisyonu kaldı. Kandinsky’den her zaman etkilenmiş olan Mikhail Rudy, bu projeyi Mussorgsky’nin müziği ve Kandinsky’nin suluboya resimleri ve talimatlarını esas alan video adaptasyonu ile, Bir Sergiden Tablolar/Mussorgsky-Kandinsky adı altında tekrar hayata geçirdi.

44. İstanbul Müzik Festivali Shakespeare'in ünlü dizesi "Eğer müzik aşkın gıdasıysa, durmadan çalınız" etrafında kurgulanan bu yılki programının sonuna yaklaşırken, 20. yüzyılın en güzel aşk şarkılarını yorumlayan Fransa'nın ikonik sesi, Edith Piaf'ı da unutmuyor. 90'lı yıllarda Richard Galliano Trio'da birlikte çalışan fakat daha sonra müzik kariyerlerine ayrı ayrı devam eden Galliano ve Luc ikilisi, "Kaldırım Serçesi"nin 2015'teki 100. doğum yılı onuruna gerçekleştirdikleri bu projede sanatçının saf duygu yoğunluğunu yansıtan unutulmaz şansonlarını tüm tazeliğiyle ikili olarak tekrar yorumluyorlar.

İstanbul Müzik Festivali, Alliage Quintet’i 2007’de son derece coşkulu bir dinleyici kitlesi önünde verdiği konserin ardından bir kez daha ve bu sefer konuk solist Jozsef Lendvay ile birlikte gerçekleştirdiği hareket ve heyecan dolu projeyle ağırlıyor. “Paris Dans Ediyor” salon müziği, kabare, caz ve dans müziğinin altın dönemini yaşadığı bu kültürel atmosferin büyüsüne kapılmış Fransız ve Paris’i mesken tutan yabancı bestecilerin yapıtlarına yer veriyor.

Her biri kendi alanındaki yetkin isimlerden oluşan yıldızların birlikteliğinden doğan müzikal haz, bu konserde sanatseverlere bir rüyanın kapılarını açıyor. Fransız piyano ekolünün ünlü temsilcisi Eric Le Sage, bir araya getirdiği “rüya takım” ile oda müziğinin sıcaklığı ve samimiyetini festivale taşıyor. Berlin Filarmoni’nin başkemancısı Kashimoto, viyolonselde Salque ve viyolacı Berthaud ile birlikte gerçekleştirdiği Schumann ve Fauré projeleri büyük beğeni toplayan Le Sage, aynı toplulukla bu defa Brahms’ın dünyasını keşfe çıkıyor.

Bugüne kadar Ensemble Contrechamps, Cenevre Oda Orkestrası, Tokyo Senfoni gibi orkestralar ve Boulez, Strugala, Nagy, Jordan, Schwinck, Rickenbacher gibi prestijli şeflerle çalışan ikili, Avrupa’da Amadeus, Archipel, Schubertiade, Strasbourg Ars Musica, Paris Fontainebleau ve Japonya’da Akoyishidai festivallerine konuk oldular. Tüm konserleri ve kayıt projelerinde daha önce pek az denenmiş özgün fikirler ve kurguları odaklarına alan Ufuk & Bahar Dördüncü, özellikle çağdaş müzik alanında, ülkemizin sesini tüm dünyada duyurmaya yönelik çalışmalara imza atıyorlar.

Henüz 14 yaşında olmalarına rağmen piyanoda devleşen Ece Bozkurt, Iraz Yıldız ve Cem Esen, geçmişin “harika çocukları” bugün ise piyanonun duayenleri olan Onay, Sermet ve Dürroğlu ile birlikte çalmanın keyfini dinleyicilerle paylaşıyor. 2009’daki ilk Kamuran Gündemir Piyano Yarışması’nda ödüllendirilen Ece ve Cem, ardından 2011’de aynı yarışmadaki performansıyla ödüle layık görülen Iraz, müzikseverlerin yarına dair umutlarının en parlak ışıkları... Müziğin ve duyguların emsalsiz gücünün hâkim olacağı bu buluşma, dinleyenlere “yarına” dair umut ve “sonsuz” bir mutluluk armağan ediyor.

Gitarist Fernando Espi, verdiği her konser ve gerçekleştirdiği her kayıtla eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar alan bir sanatçı. Doğu ile Batı’nın buluştuğu bu konser gecesinde klasiklerden Bossa Nova’ya, İspanya, Arjantin ve Türkiye’den seçme eserlerin seslendirileceği bu “sıcak” müzik seyahati izlenmeye değer.

Çinili Köşk'te Paganini'den Piazzolla'ya uzanan bir repertuarda keman ve gitarın muhteşem buluşması yaşanıyor. Latica Honda-Rosenberg ve Alexander-Sergei Ramírez kuşaklarının önde gelen temsilcilerinden. 1998'de Moskova Tchaikovsky Yarışması'nda kazandığı gümüş madalyayla uluslararası kariyerinin kapılarını açan Rosenberg dokunaklı çalış tekniği, etkileyici, zarif ve renkli yorumuyla kemana ruhunu veren özel bir sanatçı. Ramírez ise aldığı ödüllerle kendini kabul ettirmiş, tüm dünyada resitallerde, oda konserlerinde ve solist olarak katıldığı orkestra konserlerinde coşkulu başarılara imza atmış bir gitar virtüözü.

Festivale yeni bir soluk getirecek yapıtlarla, Festival Buluşmaları'nın bu ikinci gecesinde Sir Galway'in neslinin en iyi flütçülerinden biri olarak tanımladığı Bülent Evcil, dünyanın dört bir yanında konserlerde ve önemli festivallerde özel yapıtlar seslendiren Benoit Fromanger, benzersiz bir akordeon ustası ve besteci Richard Galliano ve şiirsel dokunuşlarıyla piyanoya ayrı bir tat katan Ferenc Vizi buluşuyor.

Kariyerini uluslararası yarışmada kazandığı birçok ödülle taçlandıran piyanist Emre Elivar, festivale adeta "bir güç gösterisi" sayılabilecek konser programıyla katılıyor. Çeşitleme sanatının başyapıtı sayılan Beethoven'in Diabelli Çeşitlemeleri'nden 19. yüzyıl Alman romantizminin ustaları Mendelssohn ve Brahms'ın yapıtlarına uzanan bu konserde Elivar kusursuz müzisyenliği ve eksiksiz tekniğiyle nefesleri kesiyor.

Ünlü Macar keman sihirbazı Roby Lakatos, güçlü virtüözitesi ve farklı tarzları birleştiren çok yönlü repertuarı ile klasik tanımlamalara meydan okuyan evrensel bir sanatçı. Çingene müziği ve caz öğelerinin birbirine karıştığı doğaçlama bir tarz geliştiren Lakatos, en iyi klasik kemancıları bile ilk gördüklerinde hayrete düşüren, şeytansı bir şekilde fırıl fırıl dönen sol eliyle yaptığı pizzicato'yu da içeren benzersiz bir teknik yetkinliğe sahip.

Aldığı ödüllerle genç yaşına rağmen dünya çapında büyük bir üne kavuşan şef Alpaslan Ertüngealp, orkestrasıyla birlikte festivale konuk oluyor. Sanatçının kurucusu olduğu Macaristan’ın genç ve dinamik Acadimia Oda Orkestrası ve üstün yeteneğiyle neslinin en iyi kemancılarından Julian Rachlin de bu konserde Mozart ve Haydn yapıtları seslendiriyor.

Günümüzün ünlü kemancılarından Vladimir Spivakov'un 1979 yılında Ravinia Festivali'nde Chicago Senfoni Orkestrası ile şef olarak verdiği ilk konseri sonrasında kurduğu Moskova Virtüözleri, bufün dünyanın en önemli oda topluluklarından biri olarak kabul edilmektedir. Kurulduğu günden itibaren dünyanın her yerinden davetler alan Moskova Vitüözleri, Avrupa, Amerika ve Asya'da İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD gibi ülkelerde turneler gerçekleştirdi.

90'lı yıllarda ülkemizde gösterildiğinde büyük bir beğeni ile karşılanan "Farinelli" filmindeki aryaları seslendiren sanatçılardan biri olan Derek Lee Ragin, ünlü kontrtenorun sesini İstanbul'a taşıyor. Sanatçıya on yılı akşın bir süredir başarılı bir kariyer sürdüren ünlü ingiliz oda topluluğu Florilegium eşlik ediyor. Florilegium özellikle barok dönem yapıtlarına getirdikleri rafine yorumla yurtdışında dinleyici ve eleştirmenlerden büyük övgü alan bir topluluk.