Tiny House Akımı
Fazla eşyalarınızdan kurtulmayı, doğa ile iç içe olmayı, istediğiniz anda istediğiniz yerde bulunabilecek minimalist bir yaşam biçimi belirlemeyi hiç düşündünüz mü? Cevabınız “Evet” ise Tiny House akımını tanımaya ne dersiniz?
“Tiny House” olarak bilinen küçük evler genellikle 10 m2 ile 30 m2 arasında değişen ölçülerde, tekerlekli ya da sabit olarak kullanıcı tercihlerine göre değişebilen özelliklerde tasarlanmaktadır. Küçük ev akımı kullanıcılar için sadeliğin ve nesnelliğin anlam kazandığı, günümüz tüketim toplumuna güçlü bir alternatif olarak önümüze çıkan, mimari ve sosyal yaşam biçimi olarak kabul edilmektedir. Tekerlekli olabilmeleri nedeniyle istenilen yerde konaklama imkânı sunan bu küçük evler, günümüzde Amerika, Kanada, Yeni Zelanda ve Avrupa’nın ardından Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlamıştır. 2020 yılında Dünya genelinde başlayan salgının etkisi ile, sağlıklı ve güvenli çalışma hayatının tesis edilmesi amacıyla uzaktan çalışma faaliyetleri hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda pandemi süreci ile birlikte çalışan bireylere basit ve özgür yaşam alanları sunan akımına olan talep artmıştır.
Küçük evler, tekerlekli römork sistemleri üzerine kurularak araçlar tarafından istenilen yerde konaklama imkânı sağlarken, isteğe bağlı olarak kalıcı temeller üzerine de inşa edilebilmektedir. Türkiye’de tekerlekli römork sistemleri üzerine kurulan küçük evler, karavan kategorisinde değerlendirilmekte olup Karayolları Trafik Yönetmeliği kapsamında trafik tescilinin yapılması gerekmektedir. Bu sayede imarsız arsalar üzerinde kişilere konaklama imkânı sağlamaktadır. Öte yandan kalıcı temeller üzerine kurulan küçük evler için ise imar kanunu düzenlemeleri geçerlidir.
Kullanılan malzemeler ve boyutları nedeniyle standart dairelerden daha makul maliyetlere sahip olan küçük evler aynı zamanda deprem kuşağında yer alan bir ülke olmamız nedeniyle daha yüksek güvenlik hissi yaratmaktadır. Bu durum, gelecek dönemlerde de küçük evlere olan talepteki artışı destekleyecek unsurlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Günlük yaşantımıza devam edebilmek için ihtiyaç duyduğumuz ocak, fırın, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, televizyon, depolama alanı, yatak odası, oturma alanı gibi pek çok ihtiyacı karşılayabilen küçük evlerin enerji ihtiyaçları güneş panellerinden, su ihtiyaçları ise evin belirli bölgelerine saklanan su depolarından sağlanmaktadır. Kalıcı temeller üzerine kurulan küçük evlerin elektrik, su, atık gibi ihtiyaçları için şebeke bağlantıları yapmak da mümkündür.
Pandemi döneminde sürdürülebilir ve mobil yaşam biçiminin bireyler arasında yaygınlaşması ile oluşan Tiny House akımının günden güne arttığı düşünülse de gerçekte küçük evlerin geçmişinin çok eskilere dayandığı bilinmektedir.
Küçük ev akımının literatürde, Henry David Thoreau’ın, 1845 yılında kendi inşa ettiği yaklaşık 14 m2 büyüklükteki evde 2 yıl boyunca edindiği deneyimleri anlattığı kitabı “Walden” ile başladığı kabul edilir. Thoreau eyleminin asıl amacı daha basit varoluş bilinci ile, toplum içerisinde gözlemlediği ‘materyalist’ yaklaşımdan sıyrılarak mütevazi yaşama geri dönmektir.
Standart bir eve göre çok daha düşük bir maliyetle kişisel ilgi ve zevklerine uygun kendi alanlarını tasarlayabilme imkânı sunan küçük evlerde, boyut nedeniyle enerji verimliliği sağlanmaktadır.
iProperty Management raporuna göre, küçük evler standart bir evin kullandığı enerjinin yalnızca %7'sini kullanmaktadır. Aynı zamanda depolama alanı standart evlere kıyasla küçük olduğundan daha minimal buzdolabı ve dondurucular tercih edilmekte bu da dondurulmuş ve paketlenmiş gıda kullanımını azaltarak taze yiyecek kullanım oranını artırmaktadır. Dolayısıyla, bu özellikler küçük evlerin doğa ile iç içe sürdürülebilir yaşam misyonunu ve karbon ayak izini azaltma hedefini desteklemektedir.
Özellikle COVID-19 pandemisi nedeniyle hijyen ihtiyacında yaşanan artış tatil anlayışlarında değişikliklere neden olmuştur.
Bir diğer konu ise, artan nüfus ve zamanla iyileşen yaşam şartları neticesinde, bireylerin tatillerini lüks oteller yerine müstakil kiralık mülklerde geçirmek istemesidir. Lüks otellere ödenen yüksek tutarlı tatil harcamaları yerine doğa ile iç içe farklı bir deneyim sunan küçük ev işletmelerine olan talep de son dönemlerde bir hayli yükselmiştir. Şehir hayatının hızından yorulan ve hafta sonu şehirden uzaklaşmak isteyen tatilciler için küçük ev işletmeleri cazibe merkezi haline gelmiştir. Başkasının mülkünü kiralamak yerine istenilen zamanda ziyaret edebilme özgürlüğüne sahip olma avantajı bireyleri/tatilcileri küçük ev sahibi olmaya yönlendirmektedir. Son dönemlerde hem yaşamak hem de tatil açısından kullanılmak için üretilen küçük evler sektöründe, artan talebe karşılık vermek amacıyla pek çok yeni küçük ev üreticisi faaliyete geçmiştir.
Küçük evlerin hiçbir zaman standart evler kadar yaygın kullanıma sahip olmayacağı düşünülse de; artan çevre bilinci, sürdürülebilir yaşam anlayışı, bireyselliğin ön plana çıkması, karbon ayak izini azaltarak doğa ile yakınlaşma isteği gibi daha birçok sebepten dolayı uzun bir dönem daha kullanıcı tercihlerinde ağırlığını artırmaya devam edeceği değerlendirilmektedir.
Kaynakça:
https://ipropertymanagement.com/research/tiny-home-statistics
https://en.wikipedia.org/wiki/Tiny-house_movement
https://calculator.me/real-estate/tiny-homes.php
https://archive.curbed.com/2017/7/19/15974554/tiny-house-timeline
https://finance.yahoo.com/news/tiny-house-real-estate-market-204812758.html
Bunlar da İlginizi Çekebilir