search
Emel Gülap Tütüncü
Emel Gülap Tütüncü
Diğer Yazıları

Kur dalgalanmaları enerjimizi nasıl da değiştiriyor

Geçtiğimiz yıllarda doğal gaz santrallerinin üretimdeki payı %31-38 arasında değişiklik göstermiş, özellikle talebin yüksek olduğu kış ve yaz aylarında, sistemin arz güvenliği kapsamında doğalgaz santrallerine ihtiyaç duyulmuş, birincil enerji kaynağı olarak yüksek verimdeki doğal gaz santralleri üretimlerine devam etmiştir. TEİAŞ kapasite projeksiyonlarında planlanan tüm yatırımların devreye gireceği senaryoda, 2022 yılı itibariyle doğal gaz santrallerinin kurulu güçteki payının azalarak %27 civarında olması hedeflenmiştir.

Uzun vadeli ortalamalarda elektrik fiyatları, artan kapasite ve azalan yakıt maliyetleriyle lineer olarak düşüş trendine girmiştir. Gün öncesinde oluşan sistem fiyatı, yüksek verimli doğal gaz santrallerinin marjinal maliyetlerinin altında oluşmaya başlamıştır.

Talep gelişiminden daha hızlı artan ilave kapasite nedeniyle elektrik fiyatlarının düşüş eğiliminde olması ve kur değişimlerine duyarlılığı bulunan DGKÇS’lerin (Doğal gaz kombine çevrim santralleri) spark spread (birim elektrik satış fiyatı ile birim elektrik üretimi için kullanılan doğal gaz maliyeti arasındaki fark) ortalamaları düşüş eğilimi göstermiştir. Spark spread üzerinde yaşanan düşüş santrallerin devrede kalma sürelerini kısaltmış ve kar marjını azaltmasına, sistem elektrik fiyatlarının artışına neden olmuştur. Yedek kapasitenin bu seviyelerde devam etmesi ve talebin aynı seviyede kaldığı senaryonun devam etmesi halinde mutlak spark spread’in düşüş eğiliminde olması beklenmektedir. Bu sebeple, devrede kalma süresi kısalan özellikle düşük verimdeki DGKÇ santralleri ulusal şebekeden çıkma trendine girmiştir.

Bu durum özellikle yatırım kredisi ödemeleri devam eden santraller için risk oluşturmaya başlamıştır. Oluşan risk sektör yetkilileri, yatırımcılar ve finansman kuruluşlarının gündemine bu yatırımlara ait finansman kaynaklarının yeniden yapılandırılması işlemi olarak çıkmaktadır.

Türkiye’de Elektrik Piyasası’nda; santral maliyetlerinin piyasa fiyatına doğrudan etki etmesinin önündeki önlemlerin kaldırılmasıyla, daha iyi işleyen ve maliyetleri yansıtan bir piyasa yapısına geçiş sağlanması hedeflenmektedir. Son dönemde santrallere uygulanan BOTAŞ tarifelerinin maliyetleri yansıtacak şekilde güncellenmesiyle birlikte sübvansiyon döneminin etkileri azaltılmıştır.

2018 yılının Ocak ve Temmuz ayları arasında BOTAŞ tarafından kademeli bir fiyatlandırma mekanizması uygulanmaya başlanmıştır. Bahsi geçen uygulamaya 2018 yılı Ağustos ayında son verilmiş ve tarife 270 ABD Doları/tcm seviyesinin TL cinsinden karşılığı olarak 1.700 TL olarak belirlenmiştir ardından gelen indirim ile 1.550 TL’ye indirilmiştir. Piyasanın serbestleşmesi kapsamında önemli bir adım olan bu değişiklikle birlikte BOTAŞ’ın doğal gaz fiyatlarına uygulamakta olduğu sübvansiyon da sona ermiş, maliyetlerin yansıtıldığı bir tarife yapısına geçilmiştir. Bunun yanı sıra, döviz kurundaki hızlı değişiklikler sebebiyle, santrallerinde doğru fiyattan spark spread hesaplaması yapabilmesi adına BOTAŞ tarafından dolar kurunun belirli bir seviyeden sabitlenebileceği duyurulmuştur.

Türkiye’de piyasa takas fiyatı diğer serbest piyasalarda olduğu gibi saatlik bazda ve arzla talebin buluştuğu noktada oluşmaktadır. Talebin arzı belirlediği günümüzdeki koşullarda fiyat, zamanın büyük bölümünde marjinal santral olarak faaliyet gösteren doğal gaz santralleri tarafından belirlenmektedir. Marjinal santralin kendisinden daha düşük maliyetli santrallerin de kar marjını belirlediği bu yapıda, doğal gaz fiyatı ve dövizde artış etkisi sistem fiyatını doğrudan etkilemektedir.

Temelde sistem fiyatı, petrol ve doğal gaz fiyatları, döviz kuru ve arz talep dengesi ile oluşmaktadır. Mevcut talep eğrisinin sürdürüldüğü senaryoda, proje stok listesinde yaşanabilecek gecikme ve iptallerle birlikte yeni devreye girecek santrallerde yaşanacak kısıt, yedek kapasitede azaltıcı bir etkiye neden olabilir. Önümüzdeki dönemde azalacak yedek kapasite nedeniyle marjinal santral maliyetlerinde artış ve piyasa fiyatlarında yukarı yönlü düzeltmeler beklenebilir. Buna ek olarak petrol fiyatları yahut döviz kurundaki artışın, sistem elektrik fiyatına ilave artırıcı etki yaratabileceği öngörülmektedir.