search

Sadece İnsan için Değil Biyoçeşitlilik için Aksiyon Alma Zamanı!

Gezegendeki sorunların odağına insanı koymak, iklim değişikliği ve çevresel yıkım ile ilgili çözümleri insan odağında düşünmek yetersiz bir yaklaşım. İnsanı da içine alan biyoçeşitlilik konusunu anlamak, içinde bulunduğumuz büyük resmi anlamak açısından çok önemli.

Biyoçeşitliliğin önemini anlamak için tanımını yeniden gözden geçirmek yararlı olabilir. Biyoçeşitlilik, gözle görülmez bir mikroorganizmadan yağmur ormanlarına dek yaşamın tüm katmanlarını kapsar ve bu katmanlar arasındaki etkileşimi ifade eder. İçinde yaşadığımız gezegendeki tüm yaşamları bir arada tutan görünmez bir etkileşim ağı gibi…

Neden çok önemli ve neden tehdit altında?

Sık sık ifade edilen yaşamlarımız birbirine bağlı cümlesinin altı sandığımızdan daha dolu. Çok bilindik arı örneğini ele alalım. Dünya gıda üretiminin yüzde 90’ını sağlayan 82 bitki türü tozlaşma ile üretilirken bu tozlaşmanın yüzde 63’ünü sağlayan canlı arılardır.(1) Arıların olmadığı bir gezegende yaşamın sürdürülebilirliğinden söz edilemez. Biyoçeşitlilik hayati önem taşır. Orman, tarım arazileri ve deniz ekosistemlerinin bütünlüğü, aşırı iklim koşullarından korunma, hidrolojik döngülerin düzenlenmesi, toprakların korunması, kentsel alanlarda sıcaklıkların düzenlenmesi, gıda güvensizliğini azaltma ve ekonomik çeşitlilik için seçenekler sunma gibi birçok noktada karşımıza çıkar.(2)

Hükümetler Arası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Platformu'nun (IPBES) 2019 Küresel Değerlendirme Raporu, bir milyon hayvan ve bitki türünün yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Tahmin ettiğiniz gibi bu tehdidi insan aktiviteleri yaratıyor. Aşırı avlanma, kirlilik, tarımsal arazilerin yanlış kullanımı, ormansızlaşma ve karbon emisyonlarının durdurulamaz salımları başta olmak üzere yüzlerce aktivite sayabiliriz.

Bütünsel yaklaşımların önemi büyük

WWF'nin 2020'deki Yaşayan Gezegen Raporu, 1970'den bu yana küresel memeli, balık, kuş, sürüngen ve amfibi popülasyonunda ortalama yüzde 68'lik bir düşüş olduğunu ortaya koydu. Bu düşüşün nedenini iklim değişikliği olarak açıklayamayız. Biyoçeşitlilik kaybı hem iklim değişikliğine katkıda bulunuyor hem de iklim değişikliğinin bir sonucu.

IPBES tarafından (Hükümetler Arası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Platformu) 2020 yılında ortaya koyulan bir çalıştay raporunda belirtildiği gibi: "Yaşanabilir bir iklim sağlamak için küresel ısınmayı sınırlamak ve çeşitliliği korumak, karşılıklı olarak birbirini destekleyen hedeflerdir ve bunların başarılması, insanlara sürdürülebilir ve adil bir şekilde fayda sağlamak için esastır."

İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının birbirine verdiği zararı bir kısır döngü olarak ele almalı ve mutlaka bütünsel yaklaşımlar geliştirmeliyiz. Yine bir örnek; emisyonların bir sonucu olarak artan sıcaklıklar deniz ortamlarının oksijen tükenmesine ve asitlenmesine yol açar. Bu sonuç su altı biyoçeşitliliği üzerinde büyük bir olumsuz etkiye sahiptir. Gezegenin ısı ayarında termostat etkisi olan yağmur ormanlarının kaybı ise iklim değişikliğinin hızını artırır.

Birkaç iyi adım! 

- Dünya hükümetlerinin yaptığı çalışmalar 2050 doğayla uyum içinde yaşama vizyonuna ulaşmak için gerekli dönüştürücü değişiklikleri destekleyebilecek ilerleme örneklerini ortaya koyuyor. 

- Yaklaşık 100 ülke biyolojik çeşitlilik değerlerini ulusal muhasebe sistemlerine dahil etti. 

- Av sınırlaması olan, balık stoklarının analiz edildiği ve yaptırımların uygulandığı ülkelerde, balık stoklarının korunduğu ve hatta çoğaldığı görüldü.

- 2000-2020 döneminde tüm dünyada korunan alanların oranı karada yüzde 10’dan 15’e, denizde ise yüzde 3’ten 7’ye yükseldi. 

- Uluslararası fonların etkisiyle biyoçeşitlilik için ayrılan mali kaynaklar son 10 yılda iki katına çıktı. 

- Son 10 yılda koruma eylemleri, korunan alanlar, avlanma kısıtlamaları, istilacı yabancı türlerin kontrolü gibi dahil olmak üzere bir dizi önlem yoluyla yok olma yavaşladı.

COVID-19 salgını, insan ve doğa arasındaki ilişkinin önemini açıkça ortaya koydu. Belki de bu salgını, biyolojik çeşitlilik kaybından ve ekosistemlerin bozulmasına dek oluşan kayıpların olası sonuçlarına yönelik bir “tatbikat” olarak değerlendirmeliyiz.


Kaynaklar:

(1)Free, J. B. 1992. Insect Pollination of Crops. Academic Press. 1-105. 

(2)https://unfccc.int (Why Biodiversity Matters Eylül-2021) 

Global Biodiversity Outlook 5 (2010-2020)