search
Burcu Ünüvar
Burcu Ünüvar
Diğer Yazıları

Yeşil Flamingolar

Sizlere Yeşil Kuğu’yu ilk kez 3 yıl önce aylık yayınımız Yeni Ay’da anlatmıştım. Bu yazımda da hayatımıza yeni giren yeşil flamingolar / turnalardan bahsedeceğim. Bu yeni terim, gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir finansın “havalanması, uçuşa geçmesi”ni tarif etmek için kullanılsa da aslında vermek istediği bir de mesaj var: Nasıl ki bir kuşun kanatlanması bazı şartlara bağlı ise yeşil flamingoların da uçuşa geçmesini destekleyecek şartlar olmalı. Finans sektörünün kırılganlığının azaltılması ve iklim risklerine tepki verme kültürünün geliştirilmesi / desteklenmesi gerekiyor.

               Dolayısıyla yeni ajandamız belli: Yeşil kuğulardan uzak durmalı, yeşil flamingoları uçuşa geçirmek için kimin ne yapması gerektiğini konuşmalı / tartışmalı, uygun politika adımlarını belirlemeli ve bir an önce harekete geçmeliyiz. (Biz de Türkiye için bir “yeşil başlı -gövel- ördek” konuşalım mı? Ulusal bir yeşil dönüşüm terimi bulacaksak, bunu türkülerimizden seçmeyeceğiz de nereden seçeceğiz?)

Peki, yeşil flamingolara geri dönersek, yeşil finansman nasıl gidiyor? Bloomberg internet sitesinde yer alan bir haber, dünya genelinde yeşil projelere verilen borç finansmanının 2022’de fosil yakıt endüstrisine verilenden fazla olduğunu gösteriyor. Ancak yazı aslında bir uyarıyı paylaşmayı hedefliyor. Fosil yakıt endüstrisi, sermaye piyasalarına erişimlerinin de yüksek olmasına bağlı olarak, farklı araçlarla finansman sağlayabiliyor. Bu araçların portföy mantığı içerisinde kalması da tekil olarak sorgulanmasını ve yeşil olup olmadığının takip edilmesini zorlaştırabiliyor. Konu aslında yine düzenlemelere geliyor. Bir tarafta yeşil flamingo havalansın isterken, gözetimi eksik yapıp diğer tarafta avcının eline silah almasına izin veremezsiniz, vermemelisiniz.

               Peki yeşil flamingo tanımı bir kalkınma bankası ekonomistinin perspektifinden neden önemli? Çünkü konunun gelişmekte olan ülkeler özelinden ele alınması, yeşil dönüşüm ajandası açısından kritik. Tarihsel sorumluluk perspektifinden, insan yapımı iklim krizinin ortaya çıkmasında gelişmiş ülkelerin payının daha yüksek olduğunu biliyoruz. İklim krizinin devam eden etkilerinden gelişmekte olan ülkelerin daha asimetrik etkilendiğini de biliyoruz. Ne kaldı geriye? Gelişmekte olan ülkeler özelinde, henüz istenilen hızda ilerlemeyen iklim finansmanını hızlandırmak. Velhasıl, yeşil flamingoları uçurmanın tam zamanıdır!