search
Sezgin Akyüz
Sezgin Akyüz
Diğer Yazıları

Geri Dönüşüm ve Sektörel Etkileri Yazı Dizisi

Geri dönüşüm, kelime anlamı olarak atık malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemler sonrasında hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılma işlemidir. Günümüzde hammaddelerin azalması ve doğal kaynakların hızla tükeniyor olması ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir. İşte bu noktada da geri dönüşüm yatırımları ve faaliyetleri, kısıtlı hammadde arzını karşıladığından, ekonomiye olumlu etki sağlamaktadır. Ekonomik faydalarının yanında geri dönüşüm; doğal kaynakların korunması, enerji tasarrufu, ve atık miktarını azaltarak çevre kirliliğinin önüne geçmek gibi yaşamsal konularda oldukça önemli rol oynamaktadır.

Geri dönüştürülebilir nitelikteki maddeler Demir-Çelik, Bakır, Alüminyum, Kurşun, Pil, Kağıt, Plastik, Kauçuk, Cam gibi malzemelerden oluşmaktadır. Ev, okul, fabrika ve işyerlerinde bu atık madenlerin doğru bir şekilde sınıflandırılarak ayrılması geri dönüşümün ilk aşaması olacaktır. Günümüzde bireysel geri dönüşümün farkındalığı arttıkça ve ağırlıklı olarak belediye çöplerinden toplanan katı atıkların dönüştürülmesiyle işleyen dönüşüm sisteminin daha efektif hale gelmesi beklenmektedir. Geri dönüştürülebilir nitelikteki bu atıklar normal çöple karıştığında bu malzemelerden üretilen ikincil malzemeler çok daha düşük nitelikte olmakta; temizlik ve ayrıştırma işlemlerinde sorunlar olabilmektedir. Bu yüzden geri dönüşüm işleminin en önemli basamağını kaynakta ayırma ve ayrı toplama oluşturmaktadır.

Doğru ayırma ve ayrıştırma süreçleriyle elde edilen maddelerle işleyen geri dönüşüm sürecinde, hem üretim aşamasında kullanılan maden cevherine hem de madenin saflaştırılması için uygulanan işlemlere gerek duyulmamaktadır. Dolayısıyla, geri dönüşüm ile elde edilen malzemede endüstriyel işlem sayısı azaldığından enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Yukarıda belirtilen maddelerin geri dönüşüm ve tekrar kullanılması tabii kaynakların tükenmesini önlemekle birlikte, ülkelerin hammadde ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithal hurda maliyetlerini de düşürmektedir. Aşağıdaki tabloda geri dönüştürülmüş malzemelerin herbirinin işlendikten sonra yeniden kullanılmak üzere, üretim faaliyetlerindeki hammadde talebine olan katkısını görebilirsiniz.

 Tablo 1: Geri Dönüştürülmüş Malzemelerin Hammadde Talebine Katkısı

Toplanan atıkları ağırlıklı olarak ihraç eden Avrupa Birliği, işlenen atıkları hammadde kullanımı amaçlı ithal etmektedir. Avrupa geneline bakıldığında, geri dönüşüm oranı yıllar itibarıyla ortalama %47-48 olarak gerçeklemiştir. Son yıllarda belediye çöplüklerinden toplanan atıkları ayrıştırma ve temizleme teknolojilerine yatırım yapan Almanya %67 geri dönüşüm oranıyla Avrupa’daki en önemli dönüşüm merkezi konumundadır. Türkiye ise Avrupa ortalamasının oldukça altında kalmış ve verilerin sağlandığı Eurostat’ta 2020 yılı rakamları açıklanmamış olup, geçmiş yıllara yakın seviyede geri dönüşüm gerçekleştiği öngörülmektedir.

 Grafik 1: Avrupa Bölgesinde Belediye Atıklarının Geri Dönüşüm Oranı (%)

2020 yılında Türkiye’de toplanan atık miktarı yaklaşık olarak 105 milyon ton seviyelerinde gerçeklemiş ve ilave olarak ithal atıklarla birlikte toplam 127,5 milyon ton seviyelerinde atık işlenmiştir. Toplamda 2.752 adet belediye ve özel lisanslı tesislerde işlenerek dönüştürülen atık miktarı 2018 yılına göre %22 oranında artmıştır. Bu atıklar ağırlıklı olarak tehlikesiz atıklardan oluşmuş olsa da tehlikeli atık miktarı 2018 yılına göre önemli seviyede artarak 2 katına çıkmıştır. İmalat sanayi işyerlerinde toplam atığın yarısı satılırken ya da lisanslı atık işleme tesislerine gönderilirken; %24'ü düzenli depolama tesislerine gönderilmiştir. Geri kalan miktarın ağırlıklı kısmı depolanmış ya da tesis bünyesinde geri kazanılmıştır.

Maden işletmelerinde toplam atığın %71’i pasa sahalarında, atık barajlarında veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilmiştir. Geri kalan maden atıklarının %26'sı ocak içine geri doldurulurken, %2'si ise diğer yöntemlerle geri kazanılmış ya da bertaraf edilmiştir.

Tablo 2: Ortamına Göre Oluşan Atık Miktarı Dağılımı ve Gelişimi

Yurtiçi tüketim ile elde edilen 104 milyon ton tutarındaki atıkların üçte biri kadarı 2020 yılında 1.387 tane atık hizmeti veren belediye tarafından toplanmıştır. Toplanan belediye atıklarından en çok demir-çelik, plastik ve kağıt atıklarının geri dönüşümü sağlanmaktadır.

Tablo 2: Belediye Atık Göstergeleri 2010-2020

Toplanan atık miktarının 2016-2020 yılları arasında sabit kalıyor olmasının en önemli sebebi kişi başı ortalama atık miktarının düşen trend göstermesi ve geri dönüşüm konusunda tüketicilerin yeteri kadar bilinçli hareket etmemesidir.

Türkiye’de belediyeler tarafından toplanan atıkların yaklaşık olarak yarısı İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa şehirlerinden elde edilmekte olup, kişi başı geri dönüşüm miktarının en yüksek olduğu il ise 2,04 kg ile Bartın olmuştur.

Toplanan atık miktarının 2016-2020 yılları arasında sabit kalıyor olmasının en önemli sebebi kişi başı ortalama atık miktarının düşen trend göstermesi ve geri dönüşüm konusunda tüketicilerin yeteri kadar bilinçli hareket etmemesidir.

Türkiye’de belediyeler tarafından toplanan atıkların yaklaşık olarak yarısı İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa şehirlerinden elde edilmekte olup, kişi başı geri dönüşüm miktarının en yüksek olduğu il ise 2,04 kg ile Bartın olmuştur. 

Grafik 2: Türkiye’nin Bölge ve Şehir Geri Dönüşüm Oranı (%)

Geri dönüşümde kaynakların lüzumsuz kullanılmasını önlemek ve atıkların kaynağında ayrıştırılması ile birlikte atık çöp miktarının azaltılması en önemli amaçlardır. Demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam, elektronik atıklar gibi maddelerin geri dönüşüm ve tekrar kullanılması, tabii kaynakların tükenmesini önlemektedir. Bu durum; ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ithal edilen hurda malzemeye ödenen döviz miktarını da azaltacak, kullanılan enerjiden büyük ölçüde tasarruf sağlanmasına yardımcı olacaktır. 

İlerleyen tarihlerde geri dönüşüm faaliyetleri sektörel olarak ele alınacak ve geri dönüşümde önemli rol oynayan yukarıda da adı geçen madenlerin dış ticaret performansı, işleme süreçleri ve Türkiye pazarı konumlandırması üzerine de belirgin etkileri olabilecektir.