search

Çin’i ticaret savaşları mı kaldıracın sınırlandırılması mı zayıflatıyor?

 

2018 yılı üçüncü çeyreğinde Çin’de büyüme sınırlı şekilde ivme kaybederek %6,5’e geriledi. Ülkede bir yandan Amerika’yla olan dış ticaretin sınırlandırılmasına yönelik vergi uygulamaları devam ederken, bir taraftan da iç piyasadaki finansal riskleri sınırlamak adına kaldıraçtan arınma çabası sürüyor. Dolayısıyla Çin ekonomisine dair uzun süredir çizilen yavaşlama beklentileri karşısında iktisadi aktivite esneklik gösteriyor. Süregelen tüm korumacılık tartışmalarına karşın Çin’de ihracat sektörleri 2015 yılına kıyasla çok daha parlak bir performans ortaya koyarken iç piyasaya dair yavaşlıkta inşaat ve altyapı gibi hem yüksek kaldıraç kullanan hem de ticarete konu olmayan sektörler göze çarpıyor.

Institute of International Finance’in (IIF) 8 Kasım 2018 tarihli bir notunda, 2018 yılı ilk üç çeyreğindeki gelişmeler 2015 yılındakilerle ilişkilendirilmiştir. Nottaki bulguya göre ülkenin %6,9 büyüdüğü 2015 yılında iktisadi aktivite her bir çeyrekte 58 baz puan gerilerken 2018 yılında bu gerileme 45 baz puan ile kıyaslanabilir seviyede gerçekleşmiştir. Her iki dönemde de sanayi aktivitesi ile sabit sermaye yatırımları benzer büyüklüklerde zayıflarken iki dönem arasındaki anlamlı ayrışma ihracat satışlarında görülmektedir. 2015’teki küresel yavaşlama neticesinde, Çin’li şirketlerin ihracat satışları sert bir şekilde gerilerken 2018 yılının ilk dokuz ayında ihracat performansı yüzleri güldürdü (ilk grafik). Ancak 2018 yılının geri kalanında ve 2019 yılında yükselen gümrük vergilerinin ihracat üzerindeki kısıtlayıcı etkisi öne çıkabilir. Örneğin, Eylül ayı satın alma yöneticileri (PMI) endeksindeki zayıflığın bir nedeni yeni ihracat siparişlerindeki gerileme olmuştu. Bu durumu ABD’nin ek vergileriyle ilintilendirmek mümkün ancak bu yöndeki bir çıkarım için önce küresel büyümedeki ivme kaybını kontrol edebilmek gerekiyor. Unutulmaması gereken nokta, ABD’nin ilk faz gümrük vergisi artışından sonra, Amerikan firmalarının önden yüklemeli ithalat hamlesi ile birlikte, Çin’in toplam ihracatı içerisinde ABD’ye yaptığı ihracatın payı yükselmişti. Bu noktadan hareketle, 2018 yılında imalat sanayine yönelik sabit sermaye yatırımlarının da yükseldiğini gözlemledik (ikinci grafik). 2019 yılında ise bu trendin tersine dönmesi olası görünüyor.

Peki, ticarete konu olmayan mal ve hizmetlerde durum nasıl? Yüksek kaldıraç oranlarına getirilen kısıtların yarattığı zayıflık hemen göze çarpıyor. Altyapı tarafında sermaye birikimi sert bir şekilde eksiye dönerken konut satışları da 2015 yılına kıyasla oldukça zayıf. Dolayısıyla, Çin ekonomisinde 2018 yılına dair bir zayıflıktan bahsedeceksek, bu yavaşlamanın temel sebebi ticaret savaşlarından ziyade politika yapıcıların krediyle şişirdikleri ekonomide biriken risklerin farkına varmış olmaları ve bu riskleri sınırlandırma çabaları sonucunda iç piyasa dinamiklerinin zayıflamasıdır.