search
Şakir Turan
Şakir Turan
Diğer Yazıları

Faiz Artırımına Önce Başlayanlar, Önce mi İndirecek?

COVID-19 sonrası dönemde yaşanan tedarik zinciri kırılmalarına ek olarak kapanma sonrasında ortaya çıkan ertelenmiş talep ve 2022 yılındaki enerji krizi ile dünya genelinde enflasyonun hızlı yükselişine tanık olmuştuk. Yükselen enflasyona karşı merkez bankalarının birçoğu farklılaşan zamanlarda başlayarak faiz artırımlarıyla tepki vermişti. Dünyada enflasyon 2022 yaz sonunda gördüğü zirve seviyelerden son bir yılda geriledi. Bir süredir bazı gelişmekte olan ekonomilerde faiz indirimleri görmeye başlamıştık. Yakın dönemde gelişmiş ekonomilerin merkez bankaları da faiz artırımlarını sonlandırdıklarını teyit ettiler. Dahası, iletişimleriyle önümüzdeki dönemde faiz indirilmeye başlanacağı mesajını vermeye başladılar. Son gelişmeler artırımlarda olduğu gibi indirimlerde de zamansal farklılıklar olabileceğini gösteriyor.

ABD Merkez Bankası (Fed) Temmuz ayında yaptığı son faiz artırımının ardından yaptığı üç toplantıda faizleri sabit tutarak, artırım sürecinin sonlandığını teyit etti. Son toplantısında gerekmesi halinde ilave sıkılaşmaya gidilebileceği seçeneğini tümüyle seçenekler arasından kaldırmamak amacıyla sözlü yönlendirmesinde küçük bir değişiklik yaptı. Fed Başkanı Jerome Powell da sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz görülmediğini belirtirken, veri akışına ve gelişmelere bağlı olarak gerekmesi halinde ek sıkılaşmaya hazır olduklarını yineledi. Öte yandan Başkan Powell, Fed Açık Piyasa İşlemleri Komitesi (FOMC) olarak Aralık toplantısında ilk faiz indiriminin zamanlamasını tartıştıklarını söyledi. Fed üyelerinin politika faizine ilişkin 2024 beklentilerinin orta noktası da %5,1’den %4,6’ya revize edilerek daha öncekinden bir fazla, yani 3 indirime gidilebileceğinin sinyalini verdi. Bu gelişmeler bir süredir Fed’den erken faiz indirimi gelebileceği fiyatlamasını güçlendirdi. Hatta piyasa fiyatlamasının aksine indirimlerin geç başlayacağı öngörülerine sahip bazı uluslararası yatırım bankalarının da beklentilerinin öne geldiğini görüyoruz.

Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) son kararlarıyla sürpriz yapmasalar da faiz indirimi beklentilerini öteleyen mesajlar verdiler. ECB, Euro Bölgesi geneli için 2023 ve 2024 büyüme ve enflasyon beklentilerini aşağı revize etse de yaptığı açıklama ve varlık alımlarına yönelik değişikliği ile piyasaların fiyatladığından daha şahin bir duruş sergiledi. Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nı (PEPP) 2024 ikinci yarıdan itibaren aylık 7,5 milyar euro azaltacağını duyuran ECB’nin Başkanı Christine Lagarde, verilere bağlı kalmaya devam ederek sıkılaşmanın seviyesini ve vadesini belirleyeceklerini söyledi. Aralık toplantısında faiz indirimini değerlendirmediklerine ve aşırı hava koşullarının gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü etkisine dikkat çekti. BoE ise son verilerin enflasyon görünümünde bir değişime işaret etmediğini ve hizmet enflasyonu ile ücret artışlarında güçlü bir düşüş trendine yönelik sonuç çıkarmak için erken olduğunu belirtti. BoE Başkanı Andrew Bailey faiz indirimini konuşmak için çok erken olduğunu ve para politikasında sıkı duruşun uzun süre korunabileceğinin altını çizdi. Ayrıca faizlerin sabit tutulduğu bu toplantıda da 3 üye hala 25 baz puanlık artırım yapılması yönünde oy kullanmayı sürdürdü.

Çin ve Rusya dışında yakından takip ettiğimiz belli başlı gelişmekte olan ekonomilerde ise ayrışmanın sürdüğü görülüyor. Faiz artırım sürecine erken başlayan Latin Amerika ekonomilerinde 2023 içinde başlayan faiz indirimleri devam ediyor. İlk indirime giden Şili bir süredir faizleri değiştirmese de yakın dönemde Brezilya’da ve Peru’da politika faizleri indirildi. Kolombiya ve Meksika ise politika faizlerini şimdilik zirve seviyelerinde tutuyorlar. Artırımlara biraz daha geç başlanan gelişmekte olan Avrupa içerisinde Çekya’nın faizleri zirve seviyesinde tuttuğu, Polonya’nın iki indirimden sonra son iki toplantıda sabit tuttuğu görülüyor. İki kez faiz indiren Macaristan’ın gelecek hafta da indirime gidebileceği bekleniyor. Artırım sürecine en geç başlayan gelişmekte olan Asya’da ise kısa süre öncesine kadar bazılarında artırımlar devam ederken, ufukta indirim olduğunu söylemek için erken olduğu görülüyor.

Bu tabloda faiz artırımlarına erken başlayan ve enflasyonla mesafe kat eden diğer ekonomilerde de 2024 içinde ayrışan zamanlarda da olsa gevşeme gündeme gelebilir. Bununla birlikte, ECB ve BoE’nin enflasyonla mücadelenin bitmediğine ve enflasyon dinamiklerine yönelik uyarılarına ek olarak emtia fiyatlarında yaşanabilecek oynaklık enflasyon görünümü üzerindeki zorluklar olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle veri akışına bağlı olarak yıl içerisinde para politikası faizlerine yönelik fiyatlamanın değişebileceğini bekleyebiliriz. Öte yandan, her ülkenin kendi ekonomik ve politik gündemi ve öncelikleriyle beraber finansal istikrar kaygıları önümüzdeki dönemde para politikası kararlarında belirleyici olacaktır. Bu gelişmeler ışığında, 2023 yılını geride bırakırken, 2024’ün yine en ön planında para politikası faizlerine yönelik beklentilerdeki değişimlerin olacağını söyleyebiliriz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Diğer Blog Yazıları